Güncel Haberler

Bu yıl dördüncüsü yapılan Uluslararası Göbeklitepe Film Festivali sona erdi: Dumanlı kentin ‘nadide çiçeği’ – Son Dakika Kültür-Sanat Haberleri

Bir festival sinemayı, müziği, resmi, arkeolojiyi, tasavvufu ve gastronomiyi bir araya getirebilir mi? Göbeklitepe Uluslararası Film Festivali bunu yapıyor.

Ulusal ve uluslararası kısa filmleri, arkeoloji odaklı belgeselleri, henüz vizyona girmemiş filmleri, usta yönetmen ve yazarları, müzisyen ve koristleri Şanlıurfalılarla buluşturuyor. Ve tüm bunlar Şanlıurfa’nın dar, labirent sokaklarında dolaştıktan sonra ulaşacağınız mistik bir mekan olan tarihi Reji Kilisesi’nde (Vali Kemalettin Gazezoğlu Kültür ve Sanat Merkezi) gerçekleşiyor.

Göbeklitepe Kültür ve Sanat Derneği tarafından bu yıl dördüncüsü düzenlenen festivalin ödül töreni önceki akşam Reji kilisesinde gerçekleşti. Tören, minik piyanist Zerya Zeynep Polat’ın piyano konseriyle başladı. Törene, Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Turizm Daire Başkanı Merve Ofluoğlu ile Haliliye İlçe Kaymakamı Dr. Muhammed Serkan Şahin, Harran Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Nihat Denek, Harran Üniversitesi Turizm Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nihat Denek, Harran Üniversitesi Devlet Konservatuarı Müdürü Prof. Aslan ve Kent Konseyi Başkanı Süleyman Hartavioğlu; sanatçılar Erkan Can, Güven Kıraç, Mazlum Çimen; Uluslararası Adana Altın Koza Film Festivali Yönetim Kurulu Başkanı İsmail Timuçin ve vatandaşlar katıldı.

8 ÖDÜL ALDI

Festivalin arkeolojik temalı belgeseller ana kategorisinde Klaus Schmidt Belgesel Ödülü, “Batık manastırın freskleri… ya da Lisa’nın nasıl kurtarıldığı” adlı belgeselle yönetmen Eleonora Tukharelli’ye verildi. Uluslararası Kısa Film kategorisinde Mostefa Yeganeh, “Just a Fist” filmiyle En İyi Senaryo ödülünü alırken, En İyi Yönetmen ödülünü “When I Grow Up” filmiyle Santiago Daniel Olivera, En İyi Film ödülü Mohammed Ghorbani’nin yönettiği “Lost in Language”, Foad Asadi ise “I am a Canadian” filmiyle Mansiyon Ödülü’ne layık görüldü.

‘YAKASINA YAKIŞTI’

Yerli kısa filmler kategorisinde En İyi Senaryo ödülünü Sinek Gibi filmiyle Hazal Beril Çam, Aç Açına filmiyle Ahmet Toğaç, En İyi Film ödülünü ise Onur Demirçivi’nin yönettiği “105 33” filmi aldı. Törende konuşan sinema ve tiyatro sanatçısı Erkan Can, festivalin ödül heykelciğini havaya kaldırarak şunları söyledi: “Festivaller başladığında en çok sorulan soru ‘Ödülümüz ne olmalı?’ oluyor. Zeytin dalı mı portakal mı? Urfa ödülü 12 bin yıl önce verildi ve dördüncüsünü bitiriyoruz. Birçoğu.”

Sinema ve tiyatro sanatçısı Güven Kıraç, Göbeklitepe Uluslararası Film Festivali’ni “narin bir çiçeğe” benzeterek, şöyle konuştu: “Bu dört yaşında, çok güzel ve narin bir çiçek. Yeni filizlendi, topraktan çıktı ve dördüncü yılında. Bu çiçek Urfa’ya çok yakışıyor. Urfa bu çiçeği kaybetmemeli, yakasından düşürmemeli. Bu ancak siyasi iktidar sahiplenirse olabilecek bir şey değil. Bütün insanlar buna sahip çıkmalı. İnsanlar sahip çıkarsa bu dört yıl olur” 40 yıl “Daha fazlası olacak.”

“HALK SAHİBİ OLDU, BU KURUMLARA BAĞLI”

Şanlıurfa’da sınırlı bir bütçeyle film festivali düzenlemek ve bunu çok az sponsorla gerçekleştirmek önemli bir hamle. Festival direktörü Mustafa Deniz Doğan ve genel festival koordinatörü Ahmet Yavuzel, Emrah Çiftçi, Ramazan Aygat, Burcu Can, Fatma Babat, İsmail Şeyhanlı, Arzu Acar, Nazlı Göz ve sinema tutkusuyla bir araya gelip hayatlarını ortaya koyan tüm gönüllüler…

Festival direktörü Mustafa Deniz Doğan ile konuştuğumuzda desteğin sadece Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesi’nden geldiğini söylüyor.

Geçen yıl Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan destek vardı ama bu yıl destek yok. Doğan, festival devam ettikçe halkın da festivali sahiplendiğini söylüyor. “Festivalimiz bitmeden gelecek yıl festival olur mu sorusuyla karşı karşıya kalıyoruz, çünkü insanlar festivalin bitmesinden korkuyor. Çünkü insanlar katıldıklarında gerçekten kendilerini çok iyi hissediyorlar” diyor.

Doğan şöyle devam ediyor: “Halk bizi sahiplendi. Sıra kurumlarda, kurumlar bizi tam olarak sahiplenmedi. Biz bir şehir için, şehrin kalkınması için bir şeyler yapmaya çalışıyoruz. Tabii ki Kültür ve Turizm Bakanlığı, Şanlıurfa Sanayi Odası, iş adamları ve sivil toplum kuruluşlarının da bizi sahiplenmesini, desteklemesini ve festivali içselleştirmesini umuyoruz.”

Barbekü dumanının neredeyse görünmez olduğu bir şehirde sanatla açan nadide çiçek Göbeklitepe Film Festivali ve çalışanları çok daha büyük bir desteği hak ediyor.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu